Aklımıza takılanlar...

Aklımıza takılanlar

Eğitmen olmaya karar verdim. Eğitimlere başladım ve artık o çok heyecanlandığımız an geldi. Ekipmanımı almışım, önümde kitaplar, eğitimleri ardı arkasına bitiriyorum. Kendime güvenim en TOP seviyelerde falan filan. Sonra kendi kendime ‘hadi Hülya sen hazırsın, bu kadar baskılara ve ısrarlara hemen bir üye kaydı al’ dedim ve yakın çevremden ilk arkadaşımı üyem olarak kayıt aldım…

Arkadaşım geldi tabi ki, dedim Hoş geldin :) çok biliyormuş gibi sanki senelerdir bu işin tozunu yalayıp yutmuş gibi sağdan soldan aşağıdan yukarıdan önden arkadan kendimce postür analizi yaptım (20 dakika…) aslında resmen elleye elleye röntgen çektim af edersin. Sonra rahatsızlığı var mı yok mu onu sordum. (Ha bu soruyu sorarken de Allah seni bildiği gibi yapsın dedim içimden kendime) Bana hayatımda hiç duymadığım (Plantar Fasiit, Kalkaneal Spur, Ankilozan Spondilitte) gibi rahatsızlıklarını saydı. (Al Hülya al dedim, bula bula bu arkadaşımı mı buldum) Benim en top seviyelerde olan öz güvenimin %50’si eksildi tabi. (Kaldı geriye %50) Çünkü anlattığı şeyleri bilmiyorum, anlamıyorum ama onuruma da leke sürmemek için bilmiyorum demiyorum :) Allah’ım sen konuyu biliyorsun ve bu konuda yalnız olmadığımı söyleyin lütfen. Beni bu duruma düşenler anlayabilir anca :)

Neyse dedim Modüle 1 seviyesi eğitimde öğretilen şeylerden biri de -ki kulağımda kalan en özel ve güzel bilgidir- ‘Modüle 1 hareketleri ile bir üyenizi sakatlamanız çok zor :). İşte ben de tam buna inanarak ve dayanarak derse başlama kararı aldım. Allah’ım ilk dersim ve çok heyecanlıyım. Aklımdaki ilk soru 5o dakika ders nasıl geçer ve ben bu derste 50 dakika ne yaptırabilirim, neyi neye bağlamalıyım, oradan buraya mı yatırayım, önce neyden başlamalıyım, peki bu hareketin yayı neydi, ama bu kaç tekrardı, bu hareket bu üyeme iyi gelir mi, acaba bu şekilde mi hizalamalıydım? Gibi gibi sorular. Dersi veriyorum ama ne süre geçiyor ne de aklımda ki sorular bitiyor. Derse mi odaklanayım yoksa geçmeyen süreye mi, olmayan ders akışıma mı? Yaptırdığım saçma sapan bir ders akışı ile 30 dakikayı anca tamamladım. Sonra dedim ki arkadaşıma bu ders benim sana hediyem olsun. Bir sonra ki derste paket ve fiyat konusunu yeniden konuşuruz. Çünkü verdiğim dersten bir kere ben keyif ve verim almadım, benim içime sinmedi. Tam olmadığımı fark ettim, belki de hazır olmadığımı. Bu hissi anlarsınız zaten…

Neyse buradan ismini vermeyeceğim ama bu yazıyı okuyunca kendini direk tanıyacak olan ve bana bu yolda deney tahtası olan arkadşıma selamlar :) hakkı bana helaldir inşallah, çünkü benim hakkım ona sonsuz helal :)

Bu anıyı sizlerle paylaşmak istedim. Çünkü bunun gibi eğitmenliğimin başında yaşamış olduğum birçok falso, ıstırap dolu anlar ve acı gerçeklerim var. Bazılarımız bunu paylaşmaktan çekiniyor ama açıkçası ben bu konuda çok açık sözlüyüm. Çünkü anamın karnından eğitmeni olarak doğmadım dimi? Yaşadığım her olay beni eğitmenliğimde daha bir üst seviyeye taşıdı. Tecrübe kazandırdı.

Bana staja gelen eğitmen öğrencilerimin ve online ders verdiğim eğitmenlerin hep sorduğu bir soru var. Hocam ders programı hazırlıyor musunuz veya hazırladığınız bu dersin programını alabilir miyiz diye? Ve Hep diyorum ki (ekibimde olan hocalarım bilir) ben hiç ders programı yazmam sadece karşıdaki kişiyi stüdyodan içeri girdiği andan itibaren seyrederim. Eğitmen derslerimde de klasikten şaşmam, kendi modifikasyonlarımı herkesin yapabiliritesine göre araya serpiştiririm…

Bu yazıyı okuyacak olan ve eğitmenliğinin daha çok başında olan meslektaşlarıma bazı tavsiyelerim olacak. Bana çok faydası oldu ve umarım sizlere de kendinizi geliştirmeniz konusunda faydası olur.

·      Mesela o ilk verdiğim dersten sonra, benim kendimin bile daha kitaptaki hareketleri detaylı olarak bilmediğimi fark ettim. Ve aldığım tüm modüle eğitim kitaplarını önüme serdim. Tek tek pratik yaptım ve hareketleri amaçları ve ilkeleri ile birlikte inceledim, ayrıştırdım. Bu süreç günler ve aylar sürdü bu arada. Çünkü aslında bir hareketi kapsamlı olarak ele aldığınızda idrak etmeniz, ne-için sorunun cevabını kazanmak zaman alıyor.

·      Eğitimlerinizi eğer BalancedBody’den aldıysanız o modüle kitaplarının hemen arkasında ders programları var. O sayfayı açın ve hareketin isimlerini gözünüzün önünde canlandırarak ders akışını kendi pratiğinize ekleyin. Eğer BalancedBody’den eğitiminiz yok ise kendi ders programınızı bir kâğıt kalem alın ve tekrar sayılarıyla birlikte akışı bozmayacak şekilde ders programlaması yapın. Bunu sonrasında pratiğinize dökün. Ve mutlaka yanınıza bir saat koyun ne kadar sürede tamamladığınıza bakın.

·      Hareket ezberlemektense işin mantığını öğrenin. İşte o zaman ders akışınız zaten kendiliğinden oluşacak. Mesela tüm hareketleri bir çizelge yapıp parçalara bölün hareket ilkelerine dayanarak. Örnek veriyorum; skapular stabilizasyonu geliştiren hareketler, lumbopelvic stabilizasyonunu öğreten hareketler, omurga mobilizasyonunu öğreten hareketler ve omurga güçlenmesini sağlayan hareketler gibi. Sonrasında bir çizelge daha yakın postürel rahatsızlıklara göre egzersiz planlamaları yapın. Az buçuk zaten postürel rahatsızlıklarda kişinin durumlarına göre öncelik kuvvetlenmesi ve esnemesi gereken kas gruplarını öğreniyorsunuz. Buna dayanarak onlara bir egzersiz reçetesi hazırlayın ve bu sizde saklı kalsın.

·      Eğitmen derslerine katılın. Durumunuza bakarak başlangıç seviyesi ile başlayın, orta ve ileri seviye olarak kademe kademe gidin. Bu eğitmen derslerinizi dilerseniz online alın dilerseniz yüz yüze.

·      Kendi yaptığınız pratikleri kayıt altına alın. Evet evet yanlış duymadınız. Ben bunu çok yaptım. Kamerayı açtım ve kendi yaptığım pratikleri hep kayıt altına aldım. Hem üçüncü bir göz olarak kendimi seyretmek hem kendi yanlışlarımı görebilmek hem de bir ders akışını nasıl yapıyorum’u görmek içindi. Ve inanın bana çok faydası oldu. Onları izledikçe her ay nasıl geliştiğimi gözlemledim. Çünkü bunu sıkılmadan nereden baksanız 1 yıla yakın yaptım. Bazen onları açıp yeniden seyrediyorum ve kendime çok gülüyorum :) çünkü bedenimi tanımadan, har vurup harman savurup hiçbir hizalanmaya dikkat etmeden sırf hareket etmiş olmak için yaptığım saçma sapan hareketler. Anlamadan ezbere yapılan iş gibi…

·      Bazı uygulamalardan destek alın. Ki bu konuda kendini ispatlamış PILATES ANY TIMES uygulaması var biliyorsunuz. Bu uygulamada birçok tanınmış eğitmenleri, eğitim ekollerini bulacaksınız. Başlangıç seviyesinden ileri seviyeye kadar birçok ders akışı mevcut, keza rahatsızlıklar veya özellikle odaklandığınız noktalara değinen süreli ders akışları. Örnek veriyorum Omurga ile ilgili bir konu seçmek istiyorum. Hemen oradan konuyu seçip filtreleme yapıyorsunuz ve istediğiniz ders akışları çıkıyor.

·      Araştırmacı ruhuna sahip olun. İlla bu konuda eğitimim yok demeyin veya eğitime gidemiyorum diye üzülmeyin. Maddi ve manevi olarak zor ilk başlarda, bunu çok iyi biliyorum. Çünkü o kadar para kazanamıyorsunuz ancak eğitimlerde bir o kadar pahalı. Artık herkesin elinin altında bir telefon ve internet var. Eğer bunu kendinizi geliştirmek adına kullanırsanız çok faydasını göreceksiniz. Mesela Balanced Body eğitimlerine gidemiyorsunuz. Ama Balanced Body’nin Youtube kanalına bakın, orada ücretsiz olarak sürekli aktif bir şekilde video paylaşıyorlar ve içerikler genellikle hareketler, hizalanması ve dikkat noktaları üzerine. Anatomi eğitimi alamıyorsunuz ama Google arama motoruna ANATOMİ ATLASI yazın, önünüze dolusuyla ücretsiz sitelerde bilgiler çıkacak.

·      Her gün pratik yapabileceğiniz bir arkadaş bulun kendinize. Ve bu arkadaşınızdan öncelikle helallik isteyin :) sonuçta onu deney tahtası olarak kullanacaksınız. (Benim canım arkadaşım, dostum Ayten vardı sağolsun. Bu yolda en büyük destekçim ve yoldaşımdır) İnanın ders verdikçe olacak bazı şeyler. Her güne farklı bir program yazın ve o kâğıdı alın önünüze dersi pratiğe dökün. Zaten belli bir süreden sonra inanın ders programı yazmayı dahi bırakıp daha profesyonel hale geleceksiniz. Siz zaten dersin akışı içerisinde kaybolacak bu sefer de süre yetmedi diyeceksiniz.

·      Bol antrenman yapın. Bunu neden söylüyorum. Kendi bedeninizi tanıyın önce, hareketleri yaparken ne hissediyorsunuz veya yapamadığınız harekette ne yapmak isterdiniz, nasıl modifiye ederdiniz. Veya yapabilmek için önce hangisini denerdiniz? Bu soruların yanıtlarını öncelikle kendi pratiklerinizde kazanmanız lazım. Bir eğitmen kendi yaptığı işte her konuya hâkim olmalı. Ben sadece iyi öğreticiyim deyip kenara çekilemez veya yapamadığı bir hareketi karşısındakine yaptıramaz. Buna ister katılın ister katılmayın ama bence olması gereken bu!

BÜYÜK DEĞİŞİMLER...

Benim tecrübe ettiğim ve bana faydası olduğunu düşündüğüm her konuyu sizlerle paylaştım. Ve umarım sizlere yolunuzda bir ışık olur. Vakit ayırıp okuduğunuz için şimdiden teşekkürler, sevgiler

HÜLYA,